Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomi Diyaloğu 6 Yıl Sonra Yeniden Başlıyor

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki Yüksek Düzeyli Ekonomi Diyaloğu, altı yıllık bir aranın ardından yeniden başlıyor. İki taraf arasında ticaret, yatırım, enerji ve ekonomik iş birliği konularında önemli adımların atılması beklenen görüşmeler, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralayabilir.

6 Yıl Sonra Neden Tekrar Gündemde?

2015 yılında başlatılan ancak 2019’dan sonra duraksayan Yüksek Düzeyli Ekonomi Diyaloğu, son yıllarda iki taraf arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin durağan seyretmesi nedeniyle gündemden düşmüştü. Ancak küresel ekonomik belirsizlikler ve Avrupa’daki enerji dönüşümü, Türkiye ile AB’nin ekonomik ilişkilerini yeniden gözden geçirmesini zorunlu kıldı.

Özellikle Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve karşılıklı yatırımların artırılması gibi konular, hem Türkiye hem de AB için stratejik öneme sahip. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Mart 2025’te AB liderlerine Türkiye ile ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısında bulunması da bu süreci hızlandıran etkenlerden biri oldu.

Görüşmelerin Gündemi Ne Olacak?

Ankara ve Brüksel’de gerçekleşmesi planlanan görüşmelerde şu başlıkların öne çıkması bekleniyor:

🔹 Gümrük Birliği’nin Modernizasyonu: 1996’dan beri yürürlükte olan mevcut anlaşmanın, tarım, hizmetler ve dijital ekonomi gibi yeni alanları kapsayacak şekilde genişletilmesi planlanıyor.

🔹 Ticaret ve Yatırımlar: İki taraf arasındaki dış ticaret hacminin artırılması ve AB şirketlerinin Türkiye’deki yatırım ortamının iyileştirilmesi için atılacak adımlar ele alınacak.

🔹 Enerji İş Birliği: Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve doğal gaz tedarik merkezi olma hedefi doğrultusunda, Avrupa’nın enerji güvenliğini sağlamak için ortak projeler geliştirilmesi masaya yatırılacak.

🔹 Ekonomik Reformlar ve Dijitalleşme: Türkiye ve AB arasındaki ekonomik bağların güçlendirilmesi için dijital ekonomi, yeşil dönüşüm ve inovasyon alanlarında iş birliği fırsatları değerlendirilecek.

İki Taraf İçin Ne Anlama Geliyor?

Bu diyalog, Türkiye’nin AB ile ilişkilerini derinleştirerek ekonomik büyümesine ivme kazandırmasını sağlayabilir. Özellikle ihracatın artırılması ve Avrupa’daki Türk şirketlerinin rekabet gücünün yükseltilmesi açısından önemli bir süreç olacak.

AB için ise Türkiye ile ekonomik ilişkilerin canlandırılması, hem bölgesel istikrarın sağlanması hem de Avrupa ekonomisinin daha fazla çeşitlendirilmesi açısından kritik. Gümrük Birliği’nin genişletilmesi ve enerji alanındaki iş birlikleri, AB’nin küresel ekonomik rekabette elini güçlendirebilir.

İlişkilerde Yeni Bir Dönem Başlıyor

Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomi Diyaloğu’nun yeniden başlaması, iki taraf arasındaki ekonomik ilişkiler açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Bu süreç, hem Türkiye'nin AB ile ekonomik entegrasyonunu hızlandırabilir hem de Avrupa’nın Türkiye’ye olan ekonomik ilgisini artırabilir. Önümüzdeki aylarda yapılacak toplantılar, somut adımların belirlenmesi açısından kritik öneme sahip olacak.